BÜYÜLEYİCİ TÜRBANLI ANNEMİ ZORLA SİKTİM

Merhaba arkadaşlar. İzmirde yaşıyoruz ve bu hikayem sıcak yaz günlerinden birinde yaşandı. O zamandan beri de hala aklımdan çıkmaz. Annemle aramda geçen bu seks hikayesi o günden beri devam ediyor ve annem artık benim karım gibi oldu. Neyse çok uzatmadan hikayeme başlamak istiyorum. Vizelerin başlamak üzere olduğu sıcak bir yaz günüydü. İzmir’de okuduğum üniversiteden eve kendimi zor attım. Üniversiteli kızlar yine acayip giyinmişlerdi bu gün. hemen odama kapandım. Pantolonumu indirdim. Emektar erkekliğimin başı parıldıyordu yine. “Ulan ne zaman elimi sikmekten kurtulacağım?” diyerek 10 yıldır yaptığım gibi onu okşamaya başladım. Ergenliğe ayak bastığım 19 yaşımdan beri, 10 yıldır hemen her gün mastürbasyon yapıyordum. Üniversiteye başladığımdan bu yana bu günde 2 ye çıkmıştı…

Bu zor duruma rağmen bir kız arkadaşım yoktu. Açıkçası korkuyordum. Korkum AİDS ya da başka bir cinsel hastalığa tutulmaktı. Ben de bazıları gibi “Aman canım AİDS beni mi bulacak” diyebilirdim ama sınıfımdaki iki arkadaşımın AİDS’e yakalanması bu fikri bana yaklaştırmıyordu bile. İzmirli kızlara hiç güven olmuyordu. “Kız arkadaşım” diyebileceğim, birlikte olduğum birisi bile pekala seni aldatabilirdi. Özellikle de mutaasıp bir okuldan mezun olduğu için sınıfımızda adeta “Kutsal bakire” gibi görünen bir kızı bir parkta porno filmlerde bile görmediğim bir vaziyette ağaçların altında iki adamla sevişirken gördükten sonra…

Ne yazık ki Sadece benimle birlikte olacak temiz sadık bir kız yoktu çevremde. Boşaldıktan sonra odamdan çıktım. Mutfağa doğru giderken annemin evde olduğunu fark ettim. Annemin adı Çiğdemdi. Henüz sadece 38 yaşındaydı. Kıpkızıl saçları ve masmavi gözleri vardı. Bu koca evde ikimiz yaşıyorduk. 22 yaşındaki Ablam Banu, Ankara’da Üniversitede okuyordu. Babam ise ben henüz doğmadan ölmüştü. Annemin odasının kapısı kapalıydı. Kapıyı hafifçe aralayıp merhaba demek istedim. Annem yatakta oturmuştu. Başta ne yaptığını anlayamadım. Sanki kaşınıyor gibiydi. Bu arada beni görmemişti çünkü kapıyı açmamış sadece kapı aralığından bakıyordum. Ama… Hayır. Annem yatağa oturmuş bacaklarını aralamış klitorisiyle oynuyordu… başını geriye atmıştı. Gözleri kapalıydı. Dudakları hafif aralıydı. Bir eli bacak arasını okşarken diğeri de göğüslerinde geziniyordu. Biraz sonra yatağa uzandı ve o zaman pembe kadınlığını gördüm. İki parmağı ile deliğini aralarken diğer eliyle kalın bir salatalık soktu içine…İlk defa mastürbasyon yapan bir kadın görüyordum. Heyecan vericiydi. Sokup çıkardıkça ıslaklıktan salatalığın başı parlıyordu. O anda kendi mastürbasyonlarımdan aldığım zevk aklıma geldi. Artık adeta onunla birlikte zevk alıyordum…kendimi odama zor attım. İnsanlar nedense ebeveynlerinin de cinsel hisleri olduğunu pek düşünmezler. Oysa ben nasıl mastürbasyon olmadan yaşayamazsam annem de öyleydi. Mastürbasyon için gözlerimi kapayınca gözlerimin önüne hep annem geliyordu. Aslında çok güzel bir kadındı. Hayret daha önce hiç farketmemiştim. Demek ki daha önce alıcı gözüyle bakmamıştım ona. Üniversitedeki kızlarla karşılaştırınca çoğundan güzel olduğunu farkettim. Uzunca boyluydu. Sarı hafif dalgalı saçları omuzlarına dökülüyordu. Masmavi gözleri vardı. Göğüsleri kesinlikle orta düzey değildi. Body giydiği zaman insanın gözüne girecek gibi fırlayıveriyorlardı… Kalçası da çıkık ve yuvarlaktı. Böyle bir kadınla olmamayı kim isterdi ki? Annemin erkek arkadaşı yoktu. Ve benim gibi mastürbasyona mahkumdu… yoksa değil miydi? Aslında birbirimize pekala yardımcı olabilirdik…Her halde erkekliğim o kullandığı salatalıktan daha zevk verirdi ona…O ıslak ve ılık vajinasına bir kaydım mı….bunu düşünürken boşalıverdim…Annemi düzmek. Bu düşünce pek çok insanın midesini bulandıracak cinstendi. Ama ne bileyim bana mümkün gibi görünüyordu işte…Aile fertleri her türlü konuda birbirlerine destek olmalı değiller miydi? Seks de her insanın normal bir ihtiyacıydı. Her türlü ihtiyacı için anne-babasına giden insan neden seks için başkasına gitsindi ki? Annem yine annemdi. Bununla birlikte karı koca hayatı yaşasak ne olurdu ki…Bana uygun gelen şey pekala başkasına da uygun gelebilirdi. Kararımı vermiştim. Anneme bunu teklif edecektim…

Akşam yemeğinden sonra salona TV izlemeye geçtik. Annem filme dalmıştı. Ben onu uzun uzun süzdüm. Ne güzel kadındı… Hemen her erkek böyle bir kadınla birlikte olmak isterdi. Üzerinde beyaz ipek bir bluz ve siyah uzun bir etek vardı. Bacaklarını üstüste atmıştı… Bacakları etekle tamamen örtülü olmasına reğmen yine de iştah kabartıyordu. Koltuğa rahatça gömülmüştü. Bacaklarını 1-2 gün önce traş etmiş olmalıydı. Kılların gözenekleri belli oluyordu. Ayakları minicikti. Topuklu açık terlikleri onları da çok seksi gösteriyordu. Annem gözümde annelikten tamamen çıkmıştı. Ona “Kadın” gözüyle bakıyordum artık. Böylesi daha iyi olmuştu artık onu daha çok seviyordum çünkü… Onu seyrederken cesaretimi de toplamaya çalışıyordum. Film bitince Anneme döndüm ve “Seninle konuşabilir miyiz?” diye sordum. Karşıma oturdu. “Ne oldu?” diye sordu. “Bir problem mi var yoksa?”

“Yo hayır” diye yanıtladım. Problem yok. Biraz konuşmak istiyorum sadece…”

-Konuşalım o zaman. Dedi koltuğa yaslanarak bacaklarını üst üste attı.

-Biliyorsun etrafta çok güzel kızlar var…”

Ben bunu der demez annem gülümsemeye başladı. Ben hemen atıldım.

– İkimiz de yetişkin insanlarız bu konuda konuşa bilirim değil mi?…

– Tabii tabii. Devam et…

– Etrafta özellikle de üniversite de pek çok kız var. Hem de açık saçık giyiniyorlar. Öyle olunca ben de de bazı hisler uyanıyor tabii…İçimden bazı kötü şeyler geçiyor…Bir kız arkadaş edinmek geliyor…

– Eee. Neden edinmiyorsun? Diye sordu gülerek…

– Korkuyorum. Bir hastalık geçer diye…

Ben bunları söyleyince acı bir tebessüm belirdi annemin yüzünde…Bir iç çekti ve…

– Evet. Dedi. “hastalıklar öyle çoğaldı ki kimseye güven olmuyor…”

– Haklısın. Öyle olunca da genç bir insanın tek bir çaresi kalıyor…

Annemin yüzü hafif kızarmıştı.

– Neymiş?

– Mastürbasyon tabi ki…

– Annem iyice kızarmıştı.

– Sanırım bu konuyu kapamalıyız dedi.

– Neden Anne? Diye sordum “Mastürbasyon insanın doğasında var. Gerçekleri inkar edemeyiz. Senin de benimde arkadaşlarımız yok ve gayet normal olarak mastürbasyon yapıyoruz…

Artık konuya girmenin tam sırasıydı.

-Bak anne. Ne olur bana kızma. Sen benim annemsin. Seni bir anne olarak çok seviyorum. Ama şu da bir gerçek ki doğayı inkar edemeyiz. Sen bir kadın bense bir erkeğim. İkimiz de çok genciz. Cinsi arzular seni de beni de kavuruyor. Bir önerim var. Senin bir erkeğe benim ise kadına ihtiyacımız var. Evlenmek şu an için çok zor. Birer arkadaş edinsek hastalık kapmak olası. Bu koca evde sadece ikimiz yaşıyoruz. Ve birbirimize güveniyoruz. Diyorum ki bu fırsatı değerlendirelim. Ben bir erkek olarak senin her ihtiyacını karşılamaya hazırım. Ben senin ihtiyacını giderirken kendim de rahatlamış olacağım. İnan mastürbasyon yapmaktan bıktım artık…

Annem sinirlenmişti.

– Yeter! Diye haykırdı. Sen ne söylediğinin farkında mısın?

– Lütfen sakin ol. Sana zorla hiç bir şey yaptıracak değilim. İki medeni insan gibi oturup konuşalım. İkimiz de çok genciz. Seksten en çok zevk alacağımız yıllar bomboş geçiyor. Tüm erkeklerin iştahını kabartacak kadar güzelsin. Kadınsın. Kız değil. İki delikanlı doğurmuşsun ve defalarca seks yapmışsın. Demek istediğim bakire değilsin ki kızlık zarının yırtılmasından korkasın… Ben de yetişkin bir erkeğim. Benim de öyle zar meselem falan yok… Diyorum ki. Bir kez deneyelim. Hoşumuza gitmezse bırakırız.

Hızla ayağa kalktı. “Ben yatıyorum.” Dedi. “Bu saçmalığa daha fazla tahammül edemeyeceğim.” Annem böyle demişti ama benim pes etmeye niyetim yoktu. Annemden sonra ben de yatmaya gittim. Kirli çamaşırların içinden aldığım annemin sutyenine boşalarak uykuya daldım.

Sabah kahvaltıda annem sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. Masaya karşılıklı oturmuştuk. Her zamanki gibi üzerinde sabahlığı vardı. Yere hemen masanın yanına peynir döküldü. Annem onu toplamak için oturduğu yerden kalkmadan bana doğru eğilince göğüsleri dekoltesinden görünmeye başladı. Adeta kas katı kesilmiş o harika şeylere bakıyordum. Gözlerimi ayıramıyordum. Biraz sonra annemin “Tolga” diye bağırmasıyla kendime geldim. Gözlerini gözlerime dikmiş bakıyordu. “Kes şunu” dedi. “Bu hiç hoş değil ..”

Yüzünde kızgın bir ifadeyle yerine doğruldu. Yemeğine devam etti. Biraz sonra ben;

-Çok güzelsin anne dedim.

-….

-O kadar güzelsin ki bak oğlunun aklını bile başından aldın…İnan her hareketin o kadar zarif ki, o kadar kadınsı ki…bak çatalla aldığın zeytini ağzına götürmen bile aklımı karıştırmaya yetiyor. İnan ki sana bir seks objesi olarak bakmıyorum. Biz anne-oğul birbirimizi çok özel duygularla seviyoruz. Benim için çok özelsin. Ve ben sadece o özel anları benim için çok özel olan seninle paylaşmak istiyorum…

Hiç bir şey söylemedi. Yemeğini bitirdi ve kalkıp odasına çekildi.

Akşam üzeri internet’e girmiştim. Seks sitelerine bağlanıyordum. Birbirinden güzel resimler vardı. Hepsi de pornoydu. Birbirinden yakışıklı adamlar o iri siklerini dünyanın en güzel kadınlarının amlarına, götlerine sokuyorlardı. Ben her zaman kadınların kutsal varlıklar olduklarını düşünmüştüm. En erişilmez oldukları an da bir erkeğin sikini kadınlıklarından içeri aldıkları andı…Buradaki resimler hep bu türdü…Ben o resimlere bakarken annem içeri girdi. Ben hiç umursamadan devam ettim bakmaya. Benim bu resimlere baktığımı görünce duraladı. Ancak resimler onun da dikkatini çekmişti. Ben nasıl sokmak istiyorsam o da girmesini istiyordu. Biz insandık. Makine değil…Teker teker resimleri açıyordum. Birlikte sessizce bakıyorduk. Bir resim çıktı. Kadın sırt üstü yatmıştı. Adam onun üzerine abanmıştı. Kadının bacakları adamın omuzlarındaydı. Ve adamın erkekliği kadının içinde…Müthiş bir resimdi. “Harika” dedim kısık bir sesle. “Dünyada bundan daha güzel bir esim olabilir mi?. Bir kadın ve bir erkek bu dünyadaki en kutsal şeyi yapıyorlar. 21 yaşındayım ama bir kere bile bu kutsal ânı yaşamadım…” Anneme dönerek; “Bir kadına o kadar muhtacım ki… dedim. “Damarlarımda adeta kan yerine şehvet dolaşıyor.” Annem saçımı okşadı ve.. “Ben de senden farklı değilim canım dedi. Tüm bedenim bir erkek arzuluyor…Ama bu olmaz…seninle olmaz…

Annemin ellerini tuttum. “Neden?” diye sordum. “Anne bu kuralları sen koyuyorsun.

-Hayatım. Biz anne ve oğuluz. Bunu yapmamalıyız. Mastürbasyon en güzel ilaç. Ve yeterli bir ilaç.”

-Nasıl yeterli olabilir. Mastürbasyon seks ile karşılaştırılamaz bile…Bir kadının bedenine sarılmak “o kadın kokusunu” duymak…

Annem elini eteğinin altına attı ve külotunu sıyırıp çıkarttı. Bana uzattı ve; “Al dedi sana kadın kokusu…Sana bir kadının en mahrem eşyasını veriyorum. Onu öp kokla istersen beni hayal et. Çamaşırlarımı gizli gizli alıp mastürbasyon yaptığını biliyorum. İstediğin her çamaşırımı veririm. Ama daha fazlasını isteme lütfen…”

Annem odasına giderken ben de külotunu kokladım ve kadın kokusunu tüm ciğerlerime çektim. Annem ne derse desin ona ulaşmak benim için bir amaç olmuştu artık. Aşık olan insanlar sevişmek isterler. Oysa anne-oğul sevgisi aşktan da üstün. Sevişmek niçin bunun bir parçası olmasın ki…?

Sabah yine her zamanki gibi erken kalktım. Annem odasında uyuyordu. Yüz üstü yatağa uzanmıştı. Üzerinden battaniyesi kaymıştı. Üzerinde Kahverengi sanki tek parça mayoyu andıran ama biraz bol bir gecelik vardı. Bedenini okşamamak için kendimi zor tutuyordum. Minicik ayaklarının yanına akşam aldığım ve spermle suladığım külotunu ve bir teşekkür ifadesi olarak bir gül goncası bırakarak salona geçtim.

Yarım saat kadar sonra annem uyandı ve salona geldi. Elinde bıraktığım gül goncası ve üzerinde de yine o gecelik vardı. Saçları dağınıktı,mahmur gözlerle bana bakıp gülümseyerek “günaydın” dedi. Elindeki gül goncasını gösterdi,

-Bunun anlamı nedir? Bunu sana dün verdiğim külotumun yanında buldum…

-Bir teşekkür. Senin yaptığın bir kadının bir erkeğe yapabileceği en romantik jestti…

Gülümseyerek yanıma geldi ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

-Asıl romantik olan senin yaptığın canım. Dedi. Yanlış anlama fikrimi değiştirmiş değilim. Ama inan Annen olmasaydım değil kadının, seve seve kölen bile olurdum…

Odasına doğru yöneldi sonra dönerek,

-Bu arada külotumu sırıl sıklam etmişsin çapkın…dedi gülerek. Kokusuna da bayıldım. Tam bir erkek olmuşsun…

Öğlene doğru Odamda internete bağlanmış seks sitelerini geziyordum. Bir den öyle bir resim gördüm ki avucumun içine boşaldım. Elimi yıkamak için banyonun kapısını açtığımda annemin duş yaptığını fark ettim. Göz göze gelmiştik. Çırılçıplaktı. O anda donup kalmıştım. Poposu göğüsleri ne kadar da diriydiler…Annem;

-Lütfen çıkar mısın? Dedi görüyorsun banyo yapıyorum.

-Anne. Biliyor musun şimdiye dek hiç bir kadının göğüslerine dokunmadım…

-Tolga…

-Anne lütfen sadece dokunmak istiyorum.

Bir süre suskun kalınca içeri süzüldüm. Çok heyecanlıydım. Elimi göğsüne değdirdim. Hiç ses çıkartmıyordu. Aman Tanrım! Dünyada bu kadar diri ve bu kadar yumuşak olan başka bir şey olabilir miydi acaba? Ses çıkartmaması üzerine diğer göğsünü de diğer elimle avuçladım. Elimdeki meni tamamen aklımdan çıkmış. Göğsü tamamen meni içinde kalmış yapış yapış olmuştu…Göğüslerini biraz okşadıktan sonra elimi poposuna attım. Yumuşacık poposunu biraz okşadıktan sonra parmaklarım kadınlığına doğru kayıverdi ve ağzına dayandı. O sırada elimi tuttu annem. “hayatım” dedi. “hamile kalmamı mı istiyorsun? Baksana menili parmağın neremde?…” Elimi çektim. Vücudunu biraz daha okşadım. O da zevk alıyordu. Bir ara o da kendini kaybetti. Dudaklarımız birbirine yaklaştı… yaklaştı…

-Hayır! Diye haykırdı annem birden bire… “Bu kadarı fazla bile…haydi çık artık banyodan…”

Banyodan istemeyerek de olsa çıktım. Ama anahtar deliğinden yine onu gözetledim. Elimden meni bulaşan sol göğsünün irileşmiş meme başının ucunda göğsünden süzülen meniler çiğ tanesi gibi bir damla oluşturmuştu. Annem onu parmağıyla aldı ve adeta leziz bir yemek yercesine dilinin üzerine koyarak yutuverdi…

Salona oturdum. Annemin benin menimi yutması çok hoşuma gitmişti. Biraz sonra annem pembe bornozunu giyerek odaya geldi. Yanıma oturdu. Aynı kanepenin değişik uçlarındaydık. Sarı ıslak saçları lüle lüleydi. Mavi gözleri parlıyordu adeta…

-En sonunda bir kadına dokundun işte….nasıl bir duygu?

-Beklentimin de ötesinde mükemmel bir şey bu…Ama sen de etkilenmiştin…sınırları aşabilirdik neden mani oldun?

-Bak canım…Benden etkilendiğini biliyorum. Ama senin olamam. Yalnız bütün bütün sana mani olmak da istemiyorum. Hem her hareketimle aklının başından almak hem de terslemek olmaz. Çünkü kadına hasretsin. Öpmene okşamana bu yüzden izin veriyorum. Seyret beni. Bak bana istediğin kadar. Gençsin. Şehvetini kabart. Ara sıra okşamana bile izin veririm. Ama senin olmam.

-Peki sen hiç zevk almıyor musun?

Bir süre sessiz kalınca

-Seni biraz önce menimi yalarken gördüm…

-Gördün demek…

İyice yanıma oturdu. başını göğsüme yasladı.

-Hayatım…eskiden ben böyle rahibe gibi kimseyle birlikte olmayan bir değildim. Hayat dolu cıvıl cıvı seks düşkünü bir kadındım…Babanla 19 yaşımdayken evlendim. Çünkü Ablana hamile kalmıştım. O sıra henüz orta 1. sınıftaydım. Orta 3 deyken de sana hamile kaldım. Kayınpederimin evinde oturuyorduk. Bana her zaman ilgili olmuştu. Neyse. O yaşlardan itibaren önüme gelenle birlikte oldum. Tam 24 yaşıma kadar. Baban ben 19 yaşımdayken öldü. O ölünce Bana en çok kayınpederim deden Okan destek oldu. Yani babanın babası. Kısa zaman sonra bana bir erkek olarak ilgi duyduğunu anladım. Birlikte olmaya başladık. Bu sırada başkalarıyla da oluyordum. En büyük zevkim ise oral seksti. Bir erkeğin ağzıma boşalması yani. Sonra Aids yaygınlaşınca sadece kayınpederim Okan’la olmaya başladık. Beni sevdiğini söylüyordu. Ona aşık olmuştum. Ama o sadece bir yıl sonra Hem beni hem de karısını terk etti. Kimin için biliyor musun? 19 yaşındaki öz kızı Sevgi için.

Onun beni sevdiğini sanmıştım. Ama yanılmışım. Tam 10 yıldır beraberler ve iki de delikanlıları var. İşte benim hikayem. Ensestten nefret etmemin yegane sebebi Okandır. Menini yalamam ise bir kadının 10 yıllık susuzluğu sadece….Neyse…dediğim gibi. Bakmana dokunmana hiç bir şey demeyeceğim. Hatta istersen evde dekolte kıyafetler bile giyerim…

-Ama soruma cevap vermedin anne…